Sezgisi olmayanın bilgisi olmaz, bilgisi olmayanın cevheri olmaz, cevheri olmayanın varışı olmaz, varışı olmayanın kalacak yeri olmaz der Ihvanus Safa kardeşliği. Biz de bunun sonuna kalacak yeri olmayan yok hükmündedir diyoruz.
Neden yok hükmündedir diyoruz da yok demiyoruz?
Çünkü ancak var olan yoklanabilir ve varlık kesinlikle yok olmaz, hükmen yoktur ancak hükümler belirli bir zaman sonra hakikatle ister istemez buluşacaktır. İbn Arabi bahsi üzere "Hükümler çoktur, ancak Hakikat tekdir ve hüküm, Hakikate dönecektir ve "dönüşünüz ancak O'nadır" gerçeği de ilahi kitaplarda insanlara bildirilmiştir.
"Battığı sırada yıldıza and olsun ki" bu yolculukta işaretler önemli yer teşkil etmektedir ancak insanlar bu işaretleri bir şekilde okuyamayacak hale getirilmiş ve kadim bilgiler insanlardan gizlenmiştir. Bu konularda insanların yeteri kadar bilgi edinebileceği kaynak geçtiğimiz on yıllara kadar yok denecek kadar azdır. Son yıllarda sadece bu hususlarda kaynaklar artmamış aynı zamanda bilimsel olarak da her maddenin bir titreşiminin, frekansının olduğu ve frekansların insanları olumlu veya olumsuz etkilediği kanıtlanmıştır. Basit bir örnekle gece gündüze kavuştuğu halde hava bulutlu ve kapalı ise o gün modunuz düşük olur belki güne gözlerinizi açmakta zorlanırsınız. Sadece gören gözler değil sanki beden dahi hisseder o kasvetli havayı. Bu durum göksel hareketlerin ve cisimlerin gözle görülebilir bir etkisidir insana. Gezegenlerin frekans ve titreşimleri de benzer şekilde tesirlere neden olmaktadır.